11 Mart 2013 Pazartesi

Douglas Adams


Google herzamanki gibi tarihe maal olmuş bir kişiliği daha bize hatırlattı. Belkide Modern tarihin en ilgi çekici bilim kurgu yazarı olan Douglas Noel Adams, 11 Mart 1952, Cambridge, İngiltere doğumlu Adams, yirmili yaşların ortasında (1978-80) Dr Who adlı tv dizisinde editör olarak çalışıyordu, ama asıl ününü BBC için radyo oyunu biçiminde yaratıp geliştirdiği Otostopçunun Galaksi Rehberi adlı çalışmasıyla kazanacaktı. Ulaştığı büyük popülerliğin ardından ilk kez 1979 yılında kitap olarak yayınlanan Otostopçunun Galaksi Rehberi zaman içinde beş kitaptan oluşan ve bilimkurgu türünün kült dizilerinden biri haline gelecekti; öylesine büyük bir beğeni kazanmıştı ki radyo oyunu, roman, televizyon dizisi, bilgisayar oyunu, tiyatro oyunu, çizgi roman, hatta banyo havlusu şeklinde çok çeşitli biçimlere bürünüyordu. Karısı Jane ve kızı Polly'yle birlikte yaşadığı Santa Barbara, California'da 11 Mayıs 2001 tarihinde ani bir kalp kriziyle öldüğünde Otostopçu'nun uzun metrajlı sinema filminin senaryosu üzerinde çalışıyordu.
Her şeyin başında evren yaratıldı. Bu birçok insanı kızdırdı ve çoğu zaman kötü bir adım olarak görüldü.
Öğretmen genellikle öğrencilerden daha çok şey öğrenir. Bu doğru değil mi?
Dünyadaki hiçbir dilin 'bir havaalanı kadar güzel' betimlemesini yaratmaması bir tesadüf değildir. Havaalanları çirkindir. Bazıları çok çirkindir. Bazıları o kadar çirkindir ki o derecede çirkinliği elde etmek için çok büyük bir çabanın harcandığı bellidir.
Oteldeki dükkânda sadece iki düzgün kitap vardı ve ikisini de ben yazmıştım.
Birşey olacaksa, olacaktır. Herhangi bir şey, ortaya çıkarken bir başka şeyi ortaya çıkarıyorsa bir başka şeyin ortaya çıkmasına neden oluyor demektir. O şey her ne ise, olurken, kendi kendisinin yeniden ortaya çıkmasına sebep oluyorsa, tekrar olacaktır. Bununla birlikte, kronolojik bir sıra izlenmesi şart değildir.
Ucube, başkalarıyla telefondan bahsetmek için telefonu kullanandır.
Bir kitap yazmamak inanılmaz zaman alıyor.
Son teslim tarihlerini çok seviyorum. Yanımdan geçerken çıkardıkları 'vuşş' sesi çok hoşuma gidiyor.
Eğer bir gün biri çıkıp da evrenin hangi nedenle ve niçin burada var olduğunu keşfederse, Evrenin birdenbire yok olacağını ve yerini çok daha garip ve anlaşılmaz bir şeyin alacağını öne süren bir kuram vardır.  Bir başka kuramsa bunun zaten gerçekleştiğini ileri sürer
Kestirme yollar, bazı insanların A noktasından B noktasına çok hızlı bir şekilde gitmesini, bu sırada başka insanların da B noktasından A noktasına çok hızlı bir şekilde varmasını sağlayan buluşlardır. Tam ortada bir nokta olan C noktasında yaşayan insanlarsa sık sık şunu merak ederlerdi: A noktasında ne var ki bunca insan B noktasından oraya gitmek için can atıyor ve B noktasında ne var ki A noktasından oraya gitmek için can atıyor? Çoğu kez insanların hangi lanet olası yerde olmak istediklerine kesin bir karar verip bu duruma son vermelerini dilerdi.
Olayların her zaman göründüğü gibi olmadığı önemli ve yaygın bir gerçektir. Örneğin Yerküre gezegeninde, insanoğlu başardığı onca şeye dayanarak - tekerlek, New York, savaşlar vs.- her zaman yunuslardan daha zeki olduğunu varsaymıştır ve bütün bunlar gerçekleşirken yunusların tek yaptığı suda oradan oraya atlayarak eğlenmek olmuştu. Ama öte yandan yunuslar da her zaman insanoğlundan çok daha zeki olduklarına inanmıştı - hem de tam olarak aynı nedenler yüzünden
Galaksinin Batı Sarmal Kolu'nun bir ucunda, haritası bile çıkarılmamış ücra bir köşede gözlerden uzak, küçük ve sarı bir güneş vardır. Bu güneşin yörüngesinde, kabaca yüzkırksekiz milyon (148.000.000) kilometre uzağında, tamamıyla önemsiz ve mavi-yeşil renkte, küçük bir gezegen döner. Gezegenin maymun soyundan gelen canlıları öyle ilkeldir ki dijital kol saatinin hala çok etkileyici bir buluş olduğunu düşünürler.
Bu gezegenin şöyle bir sorunu vardı - daha doğrusu eskiden vardı- : Üzerinde yaşayan halkın büyük bölümü çoğu zaman mutsuzdu. Bu sorun için pek çok çözüm önerilmişti, ama bunların çoğu genellikle yeşil renkli küçük kâğıt parçalarının hareketleriyle ilgiliydi. Bu tuhaftı, çünkü aslında mutsuz olanlar yeşil renkli küçük kâğıt parçaları değildi...
Başkalarının deneyimlerinden öğrenmek gibi eşsiz bir beceriye sahip olan insan, bunu yapma konusundaki gönülsüzlüğüyle de benzersizdir.26 Haziran 2011
Adamın birinin sadece değişiklik olsun diye, insanlara iyi davranmanın ne kadar hoş olabileceğini söylediği için bir ağaca çivilenmesinden yaklaşık olarak ikibin yıl sonra, bir Perşembe günü, Rickmosworth’da küçük bir kafede yalnız başına oturan bir kız, birdenbire bütün bu zaman içinde ters giden şeyin ne olduğunu kavrayıverdi. Artık kız dünyanın nasıl iyi ve mutlu bir yer haline getirilebileceğini biliyordu. Bu kez doğruydu, bu çözüm işleyecek ve kimsenin bir yerlere çivilenmesi gerekmeyecekti.

1 yorum: