16 Eylül 2011 Cuma

Nakliyat


Dünyada Ve Türkiyede Nakliyat



Nakliyat daha güncel tabirle kargo günümüzün vazgeçilmez bir sektörü durumundadır. Kağnılarla başlayan taşımacılık günümüzde kamyonlardan uçaklara gemilerden trenlere kadar çeşitli şekillerde devam etmekte. Globalleşen dünyada insanlarında aynı şekilde ihtiyaçları doğrultusunda evden eve ilden ile taşınmaları gerekmekte. Kimi zaman yeni bir iş kimi zaman daha geniş bir ev ihtiyacı ile taşınıyorlar. Bu doğal ihtiyaç basit gibi görünsede uzman kişilerce yapılması ev sahiplerini daha huzurlu olmalarını sağlıyor. Deniz nakliyat olarak bizlerde uzman kadromuzla evden eve & ilden ile taşınmanızda siz değerli müşterilerimize yardımcı olmaktayız.



Yüzyıllar boyunca büyük kıtalara, çeşitli toplumlara hükmetmiş, ekonomik ve sosyal anlamda bu toplumlara yön vermiş bir millet olan Türkler, haberleşme ve ulaşımı kalkınmanın önemli alt yapılarından biri olarak görmüşlerdir. Teknolojinin gelişmediği dönemlerde haberleşme düzeni oluşturmak için özel ekipler oluşturulmuş ve çağın koşulları göz önüne alındığında mükemmel bir haberleşme düzeni kurulmuştur. Nitekim Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde başlayan çağdaşlaşma hareketleri haberleşme ve ulaşımı da etkilemiş ve Tanzimat Fermanı'ndan sonra 1840 yılında ilk posta nizamnamesi yürürlüğe konulmuştur. Bu dönemde ilk defa İstanbul-Edirne, İstanbul (Üsküdar)-Kartal ve İstanbul (Üsküdar)-İznik posta hatları düzenli faaliyete geçirilmiştir. Daha sonra bu çalışmanın kapsamı genişletilmiş ve İstanbul'dan Tokat, Diyarbakır, Musul ve Bağdat'a posta taşımacılığına başlanmıştır. Batı da ise İstanbul-Edirne hattı Sırbistan'a kadar uzatılmıştır.

İlk postane İstanbul'da Yeni Cami avlusunda Postane-i Amire adı ile açılmıştır. 1843 yılında telgrafın icadıyla birlikte 1855 yılında ayrı bir Telgraf Müdürlüğü kurulmuştur. 1871 yılında ise Posta Nazırlığı ile Telgraf Müdürlüğü birleştirilerek "Posta ve Telgraf Nezareti"ne dönüştürülmüştür.

Cumhuriyetin kurulmasından sonra haberleşme ve taşımacılık alanında gelişmeler hızla devam etmiştir. Dünya üzerinde 1950'li yıllarda başlayan sanayileşme ve teknolojik gelişmelerle yakalanan bilgiye sahip olma süreci, ulaşım sektörünün ekonomik enstrümanlar arasında ciddi anlamda yer almasına sebep olmuştur. 1965-1970 yıllarına kadar bu oluşuma destek veren ulaşım ve nakliye sektörü öz gelişim zorunluluğunu fark etmiş ve yapılanmaya başlamıştır. Sanayi devrimine paralel olarak 1970'li yıllarda gelişen teknoloji, sürece hız vermiştir. Bunun sonucu olarak üretimde patlama yaşanmış ve bunu dengeleyecek tüketim toplumunun yaratılması çalışmaları başlatılmıştır. Tüketici toplumun doğurduğu bilgilenme süreci 1970'li yıllarda atılım devrini yaşayan bilgi çağını, tüketim toplumu için var etmiştir.

Bu bilgi ve insanların toplu yaşamsal ihtiyaçlarının artışı ile kendiliğinden bir hal alan tüketim; iletişim sektöründeki açıklarla zaman zaman frenlenmiştir. Konya evden eve nakliyat Gelişen dünya ekonomileri bu iletişim eksikliğini giderebilmek için ulaşım sektörüne hızla yönelmiş ve 1970'li yıllardan itibaren dünya ulaşım sektörü ekonomik anlamda değerini fark ettirmiş ve yatırımlarını hızlandırmıştır. Gelişen dünya, ulaşım sektörü yatırımlarının kendi içinde biçimlenmesine de sebep olmuştur. Özellikle kargo taşımacılığı ekonomik sürecin içinde ulaşım sektörünün içinden gelişerek sıyrılmış ve başlı başına bir sektör haline gelmiştir. Oluşan bu yeni Kargo Taşımacılığı Sektörü 1980'li yıllardan başlayarak ulaşım sektöründen tamamen farklılaşarak kendi işleyiş kurallarının hukukunu oluşturmuştur. Teknoloji ile bilgiyi birleştiren kargo firmaları global dünya ekonomisinin hizmetine girmiştir. O yıllarda global dünya ekonomisinin üretici ve tüketicileri stoksuz çalışmaya zorlayan hızlı ve kaliteli taşımacılık ihtiyacı bu sektöre olan talebi yoğunlaştırmıştır.

Günümüze kadarki süreçte insanların üretme ve tüketme ihtiyaçlarının iletişim teknolojisi ile zenginleşmesi, kargo taşımacılığı sektörünü bugünlerine taşımıştır. Kara, deniz ve hava yolları ile dünyanın dört bir noktasını birbirine bağlayan sektör; iletişim teknolojisini en iyi kullanan ve geliştiren bir yapı olarak dünya ekonomisinde yerini almıştır.

Dünyadaki bu gelişmeler, Türkiye'de de yansımalarını 1970'li yıllardan itibaren göstermeye başlamıştır. Bu yıllarda ülkemizde artarak yükselen ekonomik ve sosyal gelişme temposu, taşımacılık sektörünün niteliksel ve niceliksel yapısının değişmesinde ve gelişmesinde çok önemli bir rol oynamış ve geleneksel taşımacılık yöntemlerinin yetersiz kalması sonucunda kargo firmalarını bir gereksinim haline getirmiştir. O yıllardaki ekonomik ve siyasal kararlar, sektörün yatırım ihtiyacının algılanmasına izin vermemiştir. Çünkü o tarihlerde Türkiye'deki sanayileşme ve tüketim henüz yeni yapılanmaya başlamıştır. 1980'li yıllara kadar olgunlaşma süreci yaşayan ekonomik yapı, bu yıllarda dış ticaretteki teşvik politikaları ile başlayan dünyaya açılma, Gümrük Birliği çalışmaları, kamusal özelleştirme gibi oluşumlarla yüksek bir eğilim yakalamıştır.

İhracatta yaşanan patlama, sıcak paranın canlı tutulması ile şekillenen para politikaları üretici, toptancı, perakendeci ve nihai tüketiciler arasındaki ilişkileri farklı gelişmelere taşımıştır. 1980'li yıllarda başlayan bu hareketlilik ve gelişme, toplu mal alım ve sevkiyatlarının, dolayısıyla stoklama faaliyetlerinin çekiciliğini kaybetmesine neden olmuştur. İnsanlar ya da kuruluşlar, ihtiyaç duydukları anda alım yapmayı, sahiplenmeyi daha ekonomik bulmuşlar ve tercih etmişlerdir. Değişen ve gelişen ekonomik yapının bu yönlendirmesi sonucunda, toplu alımlar yapmak ve bunların stoklanmasıyla oluşacak çeşitli maliyetlere katlanmak ve dolayısıyla toplu mala para bağlamak yerine, o anki ihtiyacını karşılayacak miktarlarda alınıp sürekliliği olan, daha hızlı-güvenli ve istenilen yerden alınarak istenilen noktaya teslim edilebilen mallar olma avantajını sağlayan bir dağıtım ve ulaştırma sisteminin doğmasına neden olmuştur. Bu fiziksellik ihtiyacıyla önem kazanan kargo firmalarının müşterileri daha az para bağlayarak, günlük alımlarla stok gereği doğurmayacak kadar miktarlarda Türkiye'nin her noktasından alınan ya da her noktasına teslim edilen ürün-mallarla çalışma rahatlığına, kârlılığına, verimliliğine, hızına ve kalitesine kavuşmuşlardır.

Gelişen ve büyüyen ekonomik yapı, toplumsal yaşamı etkilemiş ve hatta değiştirmiştir. Bu değişim ve etkileşim sonucu oluşan ihtiyaçlar, kargo taşımacılığı sektörünü canlandırmış, oluşan yeni yapı iletişim sektöründeki hızı yakalayarak, üretici ve tüketicileri birbirine yaklaştırmış ve geleneksel taşımacılık yöntemlerinin erişemediği noktalarda hizmet veren bir hal almıştır.

Kargo firmaları ise böylesi bir değişim ve etkileşimin sonucu doğan nesnel bir gereksinim üzerine faaliyetlerine başlamışlardır. Kargo işletmelerinin geleneksel taşımacılık yapan ambarlardan farkları; çeşitli alanlarda üretim yapan özel ve kamu kuruluşlarının veya ülkemiz insanının ulaştırma hizmetini güvenli, süratli ve kaliteli bir anlayışa dayandırması ve bu hizmeti iyi insani ilişkiler içerisinde yürütmesinden kaynaklanmaktadır.

1980'li yıllarda Türkiye'de başlayan bu hızlı değişim, geleneksel taşımacılığa alternatif olan yeni bir sisteme geçiş mecburiyetini getirmiştir. Ülkemiz sosyoekonomik yapısı ile tanışan, hızlı, güvenli ve modern sistemi ilke edinen, adres alım-adres teslim hizmetleriyle taşımacılığa farklı bir boyut getiren kargo taşımacılığı sektörü yeniden yapılanmaya başlamıştır.

1980 ile 1995 arasında yaşanan 1994 mali krizi, 1996 hükümet krizi ve zaman zaman oluşan ekonomik dengesizliklere rağmen Kargo Taşımacılığı sektörü hızla gelişen genç ve dinamik bir sektörel kimlik ile Avrupa'da aynı tarihlerde yapılanmaya başlayan kargo firmalarını yakalamayı başarmıştır.

Taşımacılığın tarihçesi

Taşımacılığın Tarihçesi



İnsanlığın varoluşundan beridir süre gelen taşıma kavramı, doğal sebeplerle yada çeşitli gerekçelerle süregelmiştir. Bunun için kimi zaman kendi imkanlarını kullanmış olsalarda çeşitli yardımlarda almışlardr. Eski çağlarda kağnılarla yapılan taşımacılık bu gün son teknolojiye ayak uydurmuştur. Bizde Deniz Nakliyat olarak insanlığın en doğal ihtiyacı olan taşınma konusunda sizlere Uzman kadromuzla yardım etmek için varız.

Evden eve nakliyat Eski çağlardan günümüze taşımacılık sektörüne şöyle kısaca bir bakacak olursak.



TARİHÇE
İnsanlığın ilk çağlarından beri insanoğlu, ürününü topladığı, balık tuttuğu ya da avlandığı yerlere gitmek için yer değiştirme zorunluluğu duydu; İ.Ö. 5000'e doğru kendim ya da yüklerini taşıması için hayvanları evcilleştirdi: Konya evden eve nakliyat Ovalarda atlar ya da öküzlerden, dağlık yerlerde katırlardan, çöllerde develerden yararlandı. Sudaki taşımacılık da çok eskilere uzanır. Mezolitik'teki (İ.Ö. 9500 - İ.Ö. 4000 yılları arasındaki Tarihöncesi dönem] gemilerin başlıca özellikleri tam olarak bilinmemekle birlikte, budönemden kalma birkaç kayık ve kürek kalıntılarına Taşlanmıştır. Aramalarda, açık denizlerde bulunan balık kemikleri daha önceden, gelişmiş bir deniz taşımacılığının var olduğunu ortaya koymuştur. Ciialıtaş devrinden kalma çok sayıda piragua (bir tür kayık] korunmuştur. Çoğunluğu içi oyulmuş ağaç gövdelerinden yapılan piragualarm bazıları 16 m uzunluğa, 1,5 m genişliğe ulaşırlar. İ.Ö. 3300'de icat edilen tekerlek, sürtünme kuvvetlerinin azalması sayesinde, daha kullanışlı olan, özellikle de yer değiştirmede kolaylık sağlayan taşıtların yapılmasını sağladı. Üç yüzyıl sonra, İ.Ö. 3000'de Mezopotamya'da yelkenin ortaya çıkması, Dicle ve Fırat kıyıları boyunca gemilerin kürek kullanmadan vol almalarını olanaklı kıldı. Dünyada Ve Türkiyede Nakliyat


İ.Ö. ilk bin yılı kaplayan dönem, ulaşım alanında, insanların yaptığı ilerlemelerin hızlanma dönemlerinden birini oluşturur. İ.Ö. 312'ye doğru Romalılar, 16 km uzunluğundaki ilk su kemerleri olan Aqua Appia'yı, büyük Roma-Capua yolunu ve 200 km uzunluğunda, 4 m genişliğindeki Via Appia'yı (Appia Yolu) yaptılar. İki yüzyıl sonra, İ.Ö. 120'de Roma yollarının oluşturduğu ağ bütün imparatorluğu kapladı. Toplam 80 000 km uzunluğunda olan bu yol ağı, Akdeniz'in iki kıyısına kadar yayıldı, iç kesimde de Avrupa ve Ortadoğu'ya kadar uzandı. Roma ordularına yol almalarında büyük bir çabukluk sağladı (bir atlı bu yollarda, günde 200-300 km arasında yol alabiliyordu) ve malların ulaştırılmasında kolaylıklar getirdi.


XVII. yy'a kadar taşımacılık alanında çok az ilerleme sağlandı. Sözgelimi, kiralık taşıtlar ve omnibüsler 1645'te ortaya çıktılar. 1662'de ilk c hattı, Paris'te Blaise Pascal tarafından açıldı. 1770'te, Cugnot buharlı motorlu ilk taşıtı çalıştırdı. Bisikletin ilk biçimi olan selerifer 1790'da ortaya çıktı. Deniz taşımacılığı alanındaysa, yelkenli gemiler hızlarını ve tonajlarını artırdılar. XVIII. yy., Etienne Montgolfier'nin icadı (1782) sayesinde baloncuîuğun başlangıcı oldu. Gelişmeler XIX. yy'da hızlandı: 1893'te Fulton, Seine üstünde buharlı bir gemiyi işletti. İlk demiryolu şirketi olan Stockton-Darlington Railway 1821'de kuruldu. 1884'te Delamare-Deboutteville'in benzinle çalışan ilk motorlu arabası ortaya çıktı ve 1890'da Ader, Eole I adlı buharlı motorlu uçağını havalandırdı. XX. yy'da kara, deniz ve havayoluyla gerçekleştirilen taşımacılıkta çabukluk ve hızlılığın büyük bir biçimde arttığı görüldü, bu da, dünyanın çeşitli ülkeleri arasındaki karşılıklı ilişkiyi kolaylaştırdı. 1957'de ilk uydunun fırlatılmasıyla, yeni bir çağ olan uzay yolculukları çağı başladı.